Seyahatte bu kadar önemli bir yeri olmasına rağmen, pasaportların ilginç tarihi ve her ülkede farklılık gösteren özelliklerini birçok kişi bilmez.
Pasaportlar tasarımları, yazıları ve damgaları ile hem ülkeyi anlatır, hem de olmazsa olmazlar arasındadır.
İşte seyahatlerin olmazsa olmazları pasaportlar daha önceden duymadığınız bilgiler:
Seyahatlerde kullanılan pasaport benzeri doküman için bilinen ilk kayıt Nehemya kitabında geçiyor. Persli bir memur, Kral 1. Artaserhas'a mektup yazıyor. Filistin'in güneyi boyunca ilerlemek için "nehrin ötesindeki yöneticilerin kendisine güvenli bir şekilde geçiş vermesi için belge istiyor. Kimlik göstergesi olarak modern anlamdaki ilk pasaportu ise 15. yüzyılda İngiltere veriyor. Kral 5. Henry, halkının Britanya dışında kimliğinin belli olması için pasaportları kullanmaya başlıyor
Pasaportların rekleri de aslında bir çok ifade ediyor. Kırmızı tonlarında, mavi, siyah ve yeşil renklere sahip pasaportlar kullanılıyor. Avrupa ve eski Demir Perde ülkeleri politik nedenlerden dolayı bordoyu kullanıyor. Amerika ve Okyanusya kıtası ise sonradan keşfedildiği için mavi renge sahip pasaportları kullanıyor. Fas, Pakistan, Suudi Arabistan gibi bazı müslüman ülkeler ise dini nedenlerden ötürü yeşil rengi kullanıyor.
Ülke kimliklerinin belirgin olması için pasaportlarda parlak tonları kullanan ülkelerin başında ise parlak kırmızı kullanan İsviçre geliyor. Singapur, pasaprtlarında turuncuya çalan bir kırmızı kullanırken, Kanada ve ABD acil seyahat etmesi gereken kişilere geçici olarak beyaz pasaport sağlıyor.
Şili'ye bağlı UNESCO mirası listesindeki Paskalya Adası'na giriş yaptığınızda pasaportunuza ünlü Moai heykellerinin bulunduğu bir damga yiyorsunuz. Peru da bu uygulamadan geri kalmayacak bir adımla Inka medeniyetinin büyüleyici kalıntı Macchu Picchu şehrinden küçük bir manzarayı pasaportta damga olarak kullanıyor. Vatikan'a gittiğinizi kimse bilemiyor çünkü pasaporta işlenmiyor. Parasını ödeseniz bile damga vurmuyorlar.

Kanada pasaportunun tek esprisi beyaz olabilmesi değil. Mavi ışık olarak bilinen ultraviyole ışığa tutulduğunda gizli simgeler beliriyor, havai fişekler patlayabiliyor. İskandinav ülkeleri de ışık altında farklılaşan pasaportlara sahip. Norveç pasaportuna ışık tutulduğunda, kutuplardaki meşhur kuzey ışıklarına ait figürler görülebilir. Finlandiyalılar ise işi biraz daha sanata dökmüş. Sayfaları hızlıca çevirdiğinizde mini bir çizgi film izliyorsunuz. Alt taraftaki geyik koşmaya başlıyor.
Pasifik'te bir ada ülkesi olan eski Britanya sömürgesi Tonga, ülkenin gelirini artırmak için 20 bin dolar karşılığında pasaportunu yabancılara satıyor. Üstelik bu pasaportlarda AB ülkelerine vizesiz giriş imkanı var.
20. yy başlarına kadar pasaportlarda fotoğraf kullanılmıyordu. Ta ki, 1. Dünya Savaşı sırasında bir Alman casus İngiltere'ye sahte pasaportla giriş yapıncaya dek. Sonrasında bu dalga çığ gibi yayıldı. Günümüzün biyometrik şartlarının aksine, eskiden pasaportlara aile fotoğrafı koymak mümkündü. 16 yaşın altında olmak ve fotoğraftaki bireylerin yüzlerinin belirgin olması kafiydi. Örneğin, Arthur Conan Doyle isimli kişinin 1915 yılındaki pasaportunda sosisli arabasında çekilmiş fotoğrafı kullanılmıştı.
İngilizler 100 yıl sonra da yaratıcılığını konuşturdu ve cep telefonuyla çekilecek fotoğraflara izin vereceğini belirtti. Selfie hariç tabi. Selfie demişken, 2004 yılından beri pasaport fotoğraflarında gülümsemek yasak. Sebebi doğal görünüşü bozuyor olması.
Pasaportlar tasarımları, yazıları ve damgaları ile hem ülkeyi anlatır, hem de olmazsa olmazlar arasındadır.
İşte seyahatlerin olmazsa olmazları pasaportlar daha önceden duymadığınız bilgiler:
Seyahatlerde kullanılan pasaport benzeri doküman için bilinen ilk kayıt Nehemya kitabında geçiyor. Persli bir memur, Kral 1. Artaserhas'a mektup yazıyor. Filistin'in güneyi boyunca ilerlemek için "nehrin ötesindeki yöneticilerin kendisine güvenli bir şekilde geçiş vermesi için belge istiyor. Kimlik göstergesi olarak modern anlamdaki ilk pasaportu ise 15. yüzyılda İngiltere veriyor. Kral 5. Henry, halkının Britanya dışında kimliğinin belli olması için pasaportları kullanmaya başlıyor
Pasaportların rekleri de aslında bir çok ifade ediyor. Kırmızı tonlarında, mavi, siyah ve yeşil renklere sahip pasaportlar kullanılıyor. Avrupa ve eski Demir Perde ülkeleri politik nedenlerden dolayı bordoyu kullanıyor. Amerika ve Okyanusya kıtası ise sonradan keşfedildiği için mavi renge sahip pasaportları kullanıyor. Fas, Pakistan, Suudi Arabistan gibi bazı müslüman ülkeler ise dini nedenlerden ötürü yeşil rengi kullanıyor.
Ülke kimliklerinin belirgin olması için pasaportlarda parlak tonları kullanan ülkelerin başında ise parlak kırmızı kullanan İsviçre geliyor. Singapur, pasaprtlarında turuncuya çalan bir kırmızı kullanırken, Kanada ve ABD acil seyahat etmesi gereken kişilere geçici olarak beyaz pasaport sağlıyor.
Şili'ye bağlı UNESCO mirası listesindeki Paskalya Adası'na giriş yaptığınızda pasaportunuza ünlü Moai heykellerinin bulunduğu bir damga yiyorsunuz. Peru da bu uygulamadan geri kalmayacak bir adımla Inka medeniyetinin büyüleyici kalıntı Macchu Picchu şehrinden küçük bir manzarayı pasaportta damga olarak kullanıyor. Vatikan'a gittiğinizi kimse bilemiyor çünkü pasaporta işlenmiyor. Parasını ödeseniz bile damga vurmuyorlar.

Kanada pasaportunun tek esprisi beyaz olabilmesi değil. Mavi ışık olarak bilinen ultraviyole ışığa tutulduğunda gizli simgeler beliriyor, havai fişekler patlayabiliyor. İskandinav ülkeleri de ışık altında farklılaşan pasaportlara sahip. Norveç pasaportuna ışık tutulduğunda, kutuplardaki meşhur kuzey ışıklarına ait figürler görülebilir. Finlandiyalılar ise işi biraz daha sanata dökmüş. Sayfaları hızlıca çevirdiğinizde mini bir çizgi film izliyorsunuz. Alt taraftaki geyik koşmaya başlıyor.
Pasifik'te bir ada ülkesi olan eski Britanya sömürgesi Tonga, ülkenin gelirini artırmak için 20 bin dolar karşılığında pasaportunu yabancılara satıyor. Üstelik bu pasaportlarda AB ülkelerine vizesiz giriş imkanı var.
20. yy başlarına kadar pasaportlarda fotoğraf kullanılmıyordu. Ta ki, 1. Dünya Savaşı sırasında bir Alman casus İngiltere'ye sahte pasaportla giriş yapıncaya dek. Sonrasında bu dalga çığ gibi yayıldı. Günümüzün biyometrik şartlarının aksine, eskiden pasaportlara aile fotoğrafı koymak mümkündü. 16 yaşın altında olmak ve fotoğraftaki bireylerin yüzlerinin belirgin olması kafiydi. Örneğin, Arthur Conan Doyle isimli kişinin 1915 yılındaki pasaportunda sosisli arabasında çekilmiş fotoğrafı kullanılmıştı.
İngilizler 100 yıl sonra da yaratıcılığını konuşturdu ve cep telefonuyla çekilecek fotoğraflara izin vereceğini belirtti. Selfie hariç tabi. Selfie demişken, 2004 yılından beri pasaport fotoğraflarında gülümsemek yasak. Sebebi doğal görünüşü bozuyor olması.