Turizm sektörünün haber kaynağı turizm haber Merkezi'nin haberine göre kafes yumurtası kullandıklarını ileri sürdükleri turizmin başkenti Antalya’daki Barut otel ve Nirvana (Crystal) Otel’in önünde eylem yaparak Eziyete Ortak Olma yazılı dövizler taşıyan Çiftlik Hayvanlarını Koruma Derneği’nin kafessiz türkiye kampanyası ekibi ve gönüllüleri tavukların kafeslerde yaşadığı sıkışıklığa dikkat çekmek için otellerin önüne koydukları kafese girdi.
barut otel ve Nirvana (Crystal) Otel'de konaklayan yerli ve yabancı turistlere, tavukların A4 kağıdı kadar bir alanda yaşam sürdürdüğünü anlatmak için A4 kağıdı boyutunda broşürler dağıtan eylemcilerin dağıttıkları broşürde şu ifadeler yer aldı:
''Daha küçücük bir civcivken beni kafese kapattılar. Burası çok sıkışık. Kanatlarımı açacak yerim yok. Temiz hava soluyamıyorum. Gözlerim, ciğerlerim yanıyor. Toprak yerine demir tellere basıyorum. Yemeğimi teller arasından yiyorum. Tellere sürtünmekten vücudum yaralandı. Tüylerim dökülüyor. Arkadaşlarım da çok stresli. Bazen bana saldırıyorlar ve kaçacak yerim yok. Ben de bir gün güneşi görmek istiyorum. Toprakta yürümek istiyorum.''
Antalya’daki protestolarının ardından yaptığı açıklamada, eylemlerinin süreceğini belirten Kafessiz Türkiye programının direktörü emre kaplan yumurtası için zalim endüstriyel kafeslerde yetiştirilen tavukların birkaç kuruş kar hırsı için ömürleri boyunca çok büyük eziyet çektiğine dikkat çekerek bu otellerin kafes yumurtası kullanmayı bırakmasının 100 binlerce tavuğun çektiği acıları azaltacağını söyledi.
Şimdiye kadar tatilkarnesi.com üzerinden 30 bine yakın kişinin imza vererek otellere çağrı yaptığını belirten Kaplan tavukların küçücük kafeslerde hapsedilmesinin çok acı olduğunu bu eziyetin sona ermesi için üzerlerine düşeni yapmaya devam edecklerini söyledi.
barut otel ve Nirvana (Crystal) Otel'de konaklayan yerli ve yabancı turistlere, tavukların A4 kağıdı kadar bir alanda yaşam sürdürdüğünü anlatmak için A4 kağıdı boyutunda broşürler dağıtan eylemcilerin dağıttıkları broşürde şu ifadeler yer aldı:
''Daha küçücük bir civcivken beni kafese kapattılar. Burası çok sıkışık. Kanatlarımı açacak yerim yok. Temiz hava soluyamıyorum. Gözlerim, ciğerlerim yanıyor. Toprak yerine demir tellere basıyorum. Yemeğimi teller arasından yiyorum. Tellere sürtünmekten vücudum yaralandı. Tüylerim dökülüyor. Arkadaşlarım da çok stresli. Bazen bana saldırıyorlar ve kaçacak yerim yok. Ben de bir gün güneşi görmek istiyorum. Toprakta yürümek istiyorum.''
Antalya’daki protestolarının ardından yaptığı açıklamada, eylemlerinin süreceğini belirten Kafessiz Türkiye programının direktörü emre kaplan yumurtası için zalim endüstriyel kafeslerde yetiştirilen tavukların birkaç kuruş kar hırsı için ömürleri boyunca çok büyük eziyet çektiğine dikkat çekerek bu otellerin kafes yumurtası kullanmayı bırakmasının 100 binlerce tavuğun çektiği acıları azaltacağını söyledi.
Şimdiye kadar tatilkarnesi.com üzerinden 30 bine yakın kişinin imza vererek otellere çağrı yaptığını belirten Kaplan tavukların küçücük kafeslerde hapsedilmesinin çok acı olduğunu bu eziyetin sona ermesi için üzerlerine düşeni yapmaya devam edecklerini söyledi.