Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafindan pandemic yani küresel salgın olarak değerlendirilen Koronavirus nedir, ne kadar tehlikelidir ve kontrol altına almak icin neler yapılmalıdır?
10 yıldır Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi NHS`te çalışan ve mediwell Clinic`in Tibbi Direktoru olan Dr Turhan Çömez Turizm Haber Merkezi ve Tourism FM İngiltere temsilcisi Selin Bulut'un sorularını cevapladı.
Dünya bir krizle karşı karşıya, Koronavirus krizi. Panik ve korku giderek büyüyor. Şunu öğrenmek istiyorum; Bu panik haklı bir panik mi? Ve biz bunu birey olarak toplum olarak nasıl algıyoruz?
Yaşanan son virus salgınını doğru anlamak doğru analiz etmek doğru karar vermemize ve süreci doğru yönetmemize yardımcı olacaktir.
Öncelikle şunu ifade etmeliyim, bu tip salgınlar doğal salgınlardır. Bize bu süreç sanki dünyada ilk kez oluyor gibi sunuluyor ve belki de iletişim araçlarııin, özellikle sosyal medyanın da katkısı ile bu süreç büyük bir küresel kriz olarak görülüyor. İnsan nesli milyonlarca yıldır dönemsel olarak pek çok salgın yaşadı ve yaşamaya devam edecek ve bu da doğal hayatın bir parçası. Bir kaç bin insanın hayatını kaybettiği bir salgından bahsediyoruz. Dünyada inanılmaz bir kaos, bir panik havası, korku atmosferi hakim. Gripten her yıl yüz binden fazla insan hayatını kaybediyor. Net olarak şunu ifade edeyim, bir kişinin şu an gripten ölme ihtimali Koronovirus`ten ölme ihtimalinden çok daha fazla. Şu an dünyada her yıl 300 binden fazla insan sıtmadan hayatını kaybediyor. Bunu konuşmuyoruz veya hayatın dogal akışının bir parçasi olarak kabul ediyoruz.
Şu an dünyada salgın bir hastalığın yönetimi değil, korkularin yönetimi yapılıyor. Hatırlayalim, kuş gribi, domuz gribi, SARS, MERS. Bu dört salginda hayatını kaybeden insan sayısı 10 bin bile değil. Yani her yil aliştığımız ya da doğallaştığımız normal gripten ölen insan sayısı 100 binle ifade ediliyor. Yaşanan salgını asla küçümsemiyorum, önemsiyorum, ciddiye alıyorum ancak şunun da altını çizmem gerek ki, insanlar korku ve panik havasi ile güdüleniyor ve davranışlari kodlanıyor. Bu tip salgınların doğal hayatin bir parçasi olduğunu, önemsenmesi ancak panik yapılmamasi gerektiğini düşünüyorum. Burada esas olan süreci doğru anlamak, doğru gercekçi ve zamaninda yönetebilmek. Evet bu büyük bir kriz, ciddi bir durum ancak doğru ve zamaninda alınacak tedbirlerle en az hasarla atlatilabilecek bir durum.
Dr. Turhan Çömez 2003 SARS salgınında Tayvan'da
Bu virus hakkında biraz bilgi verir misiniz? Ne kadar tehlikeli ya da ne kadar güçlu bir virus? Nasıl bulaşıyor?
Koronovirusun diğer viruslere karakter olarak benzer yanları çok. Ancak kendine özgü özellikleri de var. Koronovirusle muhatap olan her 10 bin kişiden 64`u, 2 hafta içerisinde belirti göstermeye başlıyor. Belirti gösterenlerin ise büyük bir çoğunluğunda enfeksiyon gelişiyor.
Koronovirusler değisik yüzeylerde 2 saat – 9 gün kadar bulaştırıcı kalabiliyor. Nem oranı arttıka bu risk de artıyor. Hava sıcaklığı arttıkça da bu süre kısalıyor.
Virus damlacık yoluyla bulaşıyor. Yani virusu taşıyan birinin öksürmesi ya da hapşırmasi ile havaya karışıyor buradan da yine solunum yolu ile muhatabina ulaşıyor. Diğer bir yol ise temas. Yani tokalaşma, öpüşme veya virusun bulaştğgi yüzeylerle temas yolu ile. Ortalama kuluçka süresi yani hastalık belirtilerinin ortaya çıkkma suresi 5-6 gün ancak bu güvenli süre olarak 14 gün kabul etmek doğru olur. Bir kişinin ortalama 2-3 kişiye virusu bulaştirdiği tahmin ediliyor. Bunun çok daha fazla olabileceğini soyleyen bilim adamlari da var. Okulları, toplu taşıma araçlarını, metro uçak tren gibi ulaşım araçlarını, alışveriş merkezlerini, sinema tiyatro ve toplantı salonlarını, düğünleri, cemiyetleri riskli alanlar olarak kabul edebiliriz. Viruslerin bulunabileceği yüzeyler ise kapı kolları, toplu taşıma araçlarında tutunma yerleri, merdiven trabzanlari, bilgisayar ekipmanlari, uzaktan kumandalar, asansör dugmeleri, telefonlar, musluklar, paralar, sandalye, masa, sıra vs.
Bu virusu alanlar ya da taşiyanlar ne gibi belirtiler veriyor?
Virusu alan pekçok kisi hiçbir belirti vermeyebilir. Belirti verenler ise genellikle, ateş, öksürük, balgam, üşüme titreme, boğaz ağrısı, solunumda zorlanma, zaturre, solunum yetmezliği, halsizlik, kırgınlık, adale ağrılarıi, eklem ağrıları, ishal, bulantı, kusma, bazen de böbrek yetmezliği. Enfeksiyon gelişenlerde ölüm orani 4 civaıinda. Bu SARS ve MERS'ten düşük, bildigimiz grip ten ise yüksek bir oran.
Peki bu tur bulguları olan ya da kendinde Koronovirus olduğunu düşünen bir kişi ne yapmalı?
Öncelikle risk grubunda olanlar daha dikkatli olmalı ve tıbbi tedavi veya tavsiye almak icin gecikmemeli. Yaş arttıkça hastalığın ölümcül olma riski de artıyor. Bağışıklık sistemini zaafiyete uğratan bir durum varsa, kanser, şeker hastalığı, COPD veya diğer kronik hastalıklar gibi, bu durumda da yaşa bakmaksızın risk önemli ölçüde artıyor. Bu bakımdan riskli grubun çok daha dikkatli olması gerekiyor. Kendisinde az önce bahsettiğim semptomlar bulunanlar, gecikmeden Koronavirusu durumu için olusturulmus özel hattı arayıp tibbi tavsiye almalı. Yapılacak telefon konsultasyonundan sonra, ya kendilerine ne yapmaları gerektiği söylenecek ya da evlerine tıbbi bir ekip gönderilerek gerekli muayeneleri ve tetkikleri yapılacak. GP (General practice- genel muayene)`lerle temas edilirse bu süreçte kendileri yine ilgili telefon birimine yönlendirilecek. Biz de Mediwell Clinic olarak çalışanlarımıza gerekli eğitimi verdik, ve randevu için arayan hastalarımızı duruma göre ya kliniğe kabul ediyoruz, ya video konsultasyon ile değerlendirip reçetelerini gönderiyoruz ya da kendilerini ilgili telefon birimine yönlendiriyoruz. Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı da bu tür semptomları olan kişilerin GP'ye, kliniklere, hastanelere ya da eczanelere gitmemeleri gerektiği direk ilgili telefon birimini aramaları gerektiğini ifade ediyor.
Peki sizce Sağlık Bakanlığı ve Boris Johnson Hükümeti yeterince önlem aldı mı, alıyor mu ve bunu zamanında yapabildi mi?
Bunu elbette zaman gösterecek. Ancak gelinen noktada hükümetin Birleşik Krallık`ta yaşayan pek çok insanın bir şekilde virüsle tanişacağını ve bazı ölümlerin olacağını şimdiden kabulendiğini görüyoruz. Kritik hastaların yogun bakıma alınacağı ve burada çok daha fazla sayıda ventilator cihazina ihtiyaç duyulacağı varsayılıyor ve sayının arttırılmasi icin çabalar var. Bazı fabrikalarin üretim bantlarını değiştirilerek ventilator üretimine geçilecegi ifade edildi. Hastanelerde acil olmayan tüm ameliyatlar şu an için durdurulmuş durumda ve yoğun bakım kapasitesinin koronovirus hastalarına ayrılmasi planlandı. Askeri sahra hastanelerinin yine bu tür hastaların bakmıı için ayrılması planlanıyor. Uygun olan hastanelerin yoğun bakım kapasiteleri artırılıyor. Emekli sağlık çalışanlarının geri cağırma ve pekçok farklı branş hekimi acil ünitelerde çalıştırma planları var. 70 yaş üstü kişilerin evlerinde kalmalari özellikle isteniyor ve bunların ihtiyaçlarinnin yine devlet tarafından karşılanmasi planlanıyor. Tabi toplumun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için büyük çaba harcanıyor. Burada temel tavsiye öksürük ve ateş varsa 7 gün evde kalınması, başkaları ile temas edilmemesi ve 7 gün içinde iyileşme olmazsa tibbi yardım istenmesi. Bu çok önemli bir uyarı.
İtalya tedbir almakta gecikti ve bunun faturasını ağır ödüyor. Italya'nın bir diger dezavantajı da Avrupa`nın en yaşli nüfusuna sahip olması. Bu da elbette yaşanan olumsuz tablonun bir başka nedeni. İspanya ve Fransa gecikmeli de olsa tedbir alabildi. Almanya çok akilci politikalar geliştirdi. Test istasyonlari oluşturdu ve yaygın bir şekilde tarama yapıyor bu da süreci kontrol altında tutabilmesine yardım etti. İran ne yazik ki iyi bir sınav veremedi ve ciddi can kayiıları yaşandı. Singapur ve Hong Kong şu ana kadar süreci en başarılı götüren iki ülke. Japona ve Türkiye`nin de başarı grafiğinin iyi olduğunu eklemek gerek. Birleşik Krallık'ta ne yazık ki testleri şu an Public Health England yapıyor. Biz de önümüzdeki günlerde test yapabilmek için bir adım atacağız ancak bunun nasıl şekilleneceğini şimdiden kestiremiyorum. Buradaki temel esas şu, zamanında doğru ve gerekli önlemleri alamayan ülkelerin sağlık kapasiteleri daha doğru bir ifade ile yoğun bakım kapasiteleri artan vakaları tedavi etmekte yetersiz kalıyor ve ölüm vakaları çok artıyor.
Kişisel olarak ne gibi önlemler alabiliriz? Ne tavsiye edersiniz?
En temel önlem ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması. Yıkama her iki elin tüm alanlarını kapsamalı ve en az 20 saniye surmeli. Eğer soğuk algınlığı belirtileri olan bir kişi ile karşılaşılırsa araya mümkünse bir metreden fazla mesafe konmalı. Ideal olanı iki metredir. Tokalaşma, sarılma öpüşsme alışkanlığından vaz geçilmeli. Ellerle ağıza burna gözlere dokunmamalı. Ev ve iş ortamını sık sık havalandırmalı. Kıyafetleri yüksek ısı ile yıkamaya özen göstermeli. Kişisel esyaları ortak kullanmamalı. Öksürme veya hapşırma esnasında ağız burun ya dirseğin iç kısmı ile kapatılmalı ya da tek kullanımlık mendil tercih edilmeli. Bol sıvı tüketmeli, sağlıklı beslenmeli, meyve sebze ağırlıklı gıdalar tercih etmeli. Az önce ifade ettiğim koronovirus semptomları varsa mutlaka ilgili iletişim birimini aramalı ve gerekli tavsiyelere uymalı. Bilgi kirliliğinden kaçınmali. Özellikle sosyal medyada uzman olmayan kişiler tarafından paylaşılan gereksiz ve yersiz bilgilere itibar edilmemeli.
MediWell Clinic olarak sizler ne gibi önlemler aldınız?
Son dönemde ciddi artış gosteren bir hasta trafiğimiz var. Bununla ilgili kapasite artımına gittik. Klinigin tüm çalişanlarının hükümet politikalari ile uyumlu olarak eğitimini sağladik.
Bizi arayan ya da herhangi bir sebeple gelen tüm hastalarımızı bilgilendiriyoruz. Kliniğin dezenfekte edilmesi işlemlerini çok sık ve düzenli bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Elbette NHS ve hükümetin ilgili birimleri ile koordinleri çalışıyoruz ve en etkin en hızlı hizmeti gerçeklestiriyoruz. Bu kriz döneminde yapmamız gerekenlerin farkındayiz ve bunun bilinci ile özveri ile çalışıyoruz. Hem toplumun doğru bilgilendirilmesi, hem de tıbbi destek ve tedavi alabilmesi için bütün gücümüzle çalışıyoruz.
Peki bu kriz sizce ne kadar sürecek? Bu korku bu kabus ne zaman bitecek?
Doğal bir döngü var. ve bunun tamamlanmsı için zamana ihtiyaç var. Bir kaç ay sürebileceğini tahmin ediyorum. Bir süre artarak devam edebilir ama sonrasında azalarak sürecek ve bitecek. Özellikle toplumun direnç kazanmasi ve yaza girilmesi ile bu kabusun sona ereceğini öngörüyorum. Tabi şu an öngöremediğimiz gelişmeler olursa süreç daha da uzayabilir.
Bu süreç beraberinde sadece sağlık sorunu da getirmiyor elbette. Bunun ekonomik ve politik sonuçları da olacak. Bunları hep birlikte yaşayacağiz. Bu global kriz şunu gösterdi ki insan türünün kaderi ortak, ve ne cins ne ırk ne de sınır tanımıyor. Ve bize düşen sorumluluk bu krizin bir an önce bitmesi için birlikte özenle gayret etmeliyiz.
10 yıldır Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi NHS`te çalışan ve mediwell Clinic`in Tibbi Direktoru olan Dr Turhan Çömez Turizm Haber Merkezi ve Tourism FM İngiltere temsilcisi Selin Bulut'un sorularını cevapladı.
Dünya bir krizle karşı karşıya, Koronavirus krizi. Panik ve korku giderek büyüyor. Şunu öğrenmek istiyorum; Bu panik haklı bir panik mi? Ve biz bunu birey olarak toplum olarak nasıl algıyoruz?
Yaşanan son virus salgınını doğru anlamak doğru analiz etmek doğru karar vermemize ve süreci doğru yönetmemize yardımcı olacaktir.
Öncelikle şunu ifade etmeliyim, bu tip salgınlar doğal salgınlardır. Bize bu süreç sanki dünyada ilk kez oluyor gibi sunuluyor ve belki de iletişim araçlarııin, özellikle sosyal medyanın da katkısı ile bu süreç büyük bir küresel kriz olarak görülüyor. İnsan nesli milyonlarca yıldır dönemsel olarak pek çok salgın yaşadı ve yaşamaya devam edecek ve bu da doğal hayatın bir parçası. Bir kaç bin insanın hayatını kaybettiği bir salgından bahsediyoruz. Dünyada inanılmaz bir kaos, bir panik havası, korku atmosferi hakim. Gripten her yıl yüz binden fazla insan hayatını kaybediyor. Net olarak şunu ifade edeyim, bir kişinin şu an gripten ölme ihtimali Koronovirus`ten ölme ihtimalinden çok daha fazla. Şu an dünyada her yıl 300 binden fazla insan sıtmadan hayatını kaybediyor. Bunu konuşmuyoruz veya hayatın dogal akışının bir parçasi olarak kabul ediyoruz.
Şu an dünyada salgın bir hastalığın yönetimi değil, korkularin yönetimi yapılıyor. Hatırlayalim, kuş gribi, domuz gribi, SARS, MERS. Bu dört salginda hayatını kaybeden insan sayısı 10 bin bile değil. Yani her yil aliştığımız ya da doğallaştığımız normal gripten ölen insan sayısı 100 binle ifade ediliyor. Yaşanan salgını asla küçümsemiyorum, önemsiyorum, ciddiye alıyorum ancak şunun da altını çizmem gerek ki, insanlar korku ve panik havasi ile güdüleniyor ve davranışlari kodlanıyor. Bu tip salgınların doğal hayatin bir parçasi olduğunu, önemsenmesi ancak panik yapılmamasi gerektiğini düşünüyorum. Burada esas olan süreci doğru anlamak, doğru gercekçi ve zamaninda yönetebilmek. Evet bu büyük bir kriz, ciddi bir durum ancak doğru ve zamaninda alınacak tedbirlerle en az hasarla atlatilabilecek bir durum.
Dr. Turhan Çömez 2003 SARS salgınında Tayvan'da
Bu virus hakkında biraz bilgi verir misiniz? Ne kadar tehlikeli ya da ne kadar güçlu bir virus? Nasıl bulaşıyor?
Koronovirusun diğer viruslere karakter olarak benzer yanları çok. Ancak kendine özgü özellikleri de var. Koronovirusle muhatap olan her 10 bin kişiden 64`u, 2 hafta içerisinde belirti göstermeye başlıyor. Belirti gösterenlerin ise büyük bir çoğunluğunda enfeksiyon gelişiyor.
Koronovirusler değisik yüzeylerde 2 saat – 9 gün kadar bulaştırıcı kalabiliyor. Nem oranı arttıka bu risk de artıyor. Hava sıcaklığı arttıkça da bu süre kısalıyor.
Virus damlacık yoluyla bulaşıyor. Yani virusu taşıyan birinin öksürmesi ya da hapşırmasi ile havaya karışıyor buradan da yine solunum yolu ile muhatabina ulaşıyor. Diğer bir yol ise temas. Yani tokalaşma, öpüşme veya virusun bulaştğgi yüzeylerle temas yolu ile. Ortalama kuluçka süresi yani hastalık belirtilerinin ortaya çıkkma suresi 5-6 gün ancak bu güvenli süre olarak 14 gün kabul etmek doğru olur. Bir kişinin ortalama 2-3 kişiye virusu bulaştirdiği tahmin ediliyor. Bunun çok daha fazla olabileceğini soyleyen bilim adamlari da var. Okulları, toplu taşıma araçlarını, metro uçak tren gibi ulaşım araçlarını, alışveriş merkezlerini, sinema tiyatro ve toplantı salonlarını, düğünleri, cemiyetleri riskli alanlar olarak kabul edebiliriz. Viruslerin bulunabileceği yüzeyler ise kapı kolları, toplu taşıma araçlarında tutunma yerleri, merdiven trabzanlari, bilgisayar ekipmanlari, uzaktan kumandalar, asansör dugmeleri, telefonlar, musluklar, paralar, sandalye, masa, sıra vs.
Bu virusu alanlar ya da taşiyanlar ne gibi belirtiler veriyor?
Virusu alan pekçok kisi hiçbir belirti vermeyebilir. Belirti verenler ise genellikle, ateş, öksürük, balgam, üşüme titreme, boğaz ağrısı, solunumda zorlanma, zaturre, solunum yetmezliği, halsizlik, kırgınlık, adale ağrılarıi, eklem ağrıları, ishal, bulantı, kusma, bazen de böbrek yetmezliği. Enfeksiyon gelişenlerde ölüm orani 4 civaıinda. Bu SARS ve MERS'ten düşük, bildigimiz grip ten ise yüksek bir oran.
Peki bu tur bulguları olan ya da kendinde Koronovirus olduğunu düşünen bir kişi ne yapmalı?
Öncelikle risk grubunda olanlar daha dikkatli olmalı ve tıbbi tedavi veya tavsiye almak icin gecikmemeli. Yaş arttıkça hastalığın ölümcül olma riski de artıyor. Bağışıklık sistemini zaafiyete uğratan bir durum varsa, kanser, şeker hastalığı, COPD veya diğer kronik hastalıklar gibi, bu durumda da yaşa bakmaksızın risk önemli ölçüde artıyor. Bu bakımdan riskli grubun çok daha dikkatli olması gerekiyor. Kendisinde az önce bahsettiğim semptomlar bulunanlar, gecikmeden Koronavirusu durumu için olusturulmus özel hattı arayıp tibbi tavsiye almalı. Yapılacak telefon konsultasyonundan sonra, ya kendilerine ne yapmaları gerektiği söylenecek ya da evlerine tıbbi bir ekip gönderilerek gerekli muayeneleri ve tetkikleri yapılacak. GP (General practice- genel muayene)`lerle temas edilirse bu süreçte kendileri yine ilgili telefon birimine yönlendirilecek. Biz de Mediwell Clinic olarak çalışanlarımıza gerekli eğitimi verdik, ve randevu için arayan hastalarımızı duruma göre ya kliniğe kabul ediyoruz, ya video konsultasyon ile değerlendirip reçetelerini gönderiyoruz ya da kendilerini ilgili telefon birimine yönlendiriyoruz. Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı da bu tür semptomları olan kişilerin GP'ye, kliniklere, hastanelere ya da eczanelere gitmemeleri gerektiği direk ilgili telefon birimini aramaları gerektiğini ifade ediyor.
Peki sizce Sağlık Bakanlığı ve Boris Johnson Hükümeti yeterince önlem aldı mı, alıyor mu ve bunu zamanında yapabildi mi?
Bunu elbette zaman gösterecek. Ancak gelinen noktada hükümetin Birleşik Krallık`ta yaşayan pek çok insanın bir şekilde virüsle tanişacağını ve bazı ölümlerin olacağını şimdiden kabulendiğini görüyoruz. Kritik hastaların yogun bakıma alınacağı ve burada çok daha fazla sayıda ventilator cihazina ihtiyaç duyulacağı varsayılıyor ve sayının arttırılmasi icin çabalar var. Bazı fabrikalarin üretim bantlarını değiştirilerek ventilator üretimine geçilecegi ifade edildi. Hastanelerde acil olmayan tüm ameliyatlar şu an için durdurulmuş durumda ve yoğun bakım kapasitesinin koronovirus hastalarına ayrılmasi planlandı. Askeri sahra hastanelerinin yine bu tür hastaların bakmıı için ayrılması planlanıyor. Uygun olan hastanelerin yoğun bakım kapasiteleri artırılıyor. Emekli sağlık çalışanlarının geri cağırma ve pekçok farklı branş hekimi acil ünitelerde çalıştırma planları var. 70 yaş üstü kişilerin evlerinde kalmalari özellikle isteniyor ve bunların ihtiyaçlarinnin yine devlet tarafından karşılanmasi planlanıyor. Tabi toplumun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için büyük çaba harcanıyor. Burada temel tavsiye öksürük ve ateş varsa 7 gün evde kalınması, başkaları ile temas edilmemesi ve 7 gün içinde iyileşme olmazsa tibbi yardım istenmesi. Bu çok önemli bir uyarı.
İtalya tedbir almakta gecikti ve bunun faturasını ağır ödüyor. Italya'nın bir diger dezavantajı da Avrupa`nın en yaşli nüfusuna sahip olması. Bu da elbette yaşanan olumsuz tablonun bir başka nedeni. İspanya ve Fransa gecikmeli de olsa tedbir alabildi. Almanya çok akilci politikalar geliştirdi. Test istasyonlari oluşturdu ve yaygın bir şekilde tarama yapıyor bu da süreci kontrol altında tutabilmesine yardım etti. İran ne yazik ki iyi bir sınav veremedi ve ciddi can kayiıları yaşandı. Singapur ve Hong Kong şu ana kadar süreci en başarılı götüren iki ülke. Japona ve Türkiye`nin de başarı grafiğinin iyi olduğunu eklemek gerek. Birleşik Krallık'ta ne yazık ki testleri şu an Public Health England yapıyor. Biz de önümüzdeki günlerde test yapabilmek için bir adım atacağız ancak bunun nasıl şekilleneceğini şimdiden kestiremiyorum. Buradaki temel esas şu, zamanında doğru ve gerekli önlemleri alamayan ülkelerin sağlık kapasiteleri daha doğru bir ifade ile yoğun bakım kapasiteleri artan vakaları tedavi etmekte yetersiz kalıyor ve ölüm vakaları çok artıyor.
Kişisel olarak ne gibi önlemler alabiliriz? Ne tavsiye edersiniz?
En temel önlem ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması. Yıkama her iki elin tüm alanlarını kapsamalı ve en az 20 saniye surmeli. Eğer soğuk algınlığı belirtileri olan bir kişi ile karşılaşılırsa araya mümkünse bir metreden fazla mesafe konmalı. Ideal olanı iki metredir. Tokalaşma, sarılma öpüşsme alışkanlığından vaz geçilmeli. Ellerle ağıza burna gözlere dokunmamalı. Ev ve iş ortamını sık sık havalandırmalı. Kıyafetleri yüksek ısı ile yıkamaya özen göstermeli. Kişisel esyaları ortak kullanmamalı. Öksürme veya hapşırma esnasında ağız burun ya dirseğin iç kısmı ile kapatılmalı ya da tek kullanımlık mendil tercih edilmeli. Bol sıvı tüketmeli, sağlıklı beslenmeli, meyve sebze ağırlıklı gıdalar tercih etmeli. Az önce ifade ettiğim koronovirus semptomları varsa mutlaka ilgili iletişim birimini aramalı ve gerekli tavsiyelere uymalı. Bilgi kirliliğinden kaçınmali. Özellikle sosyal medyada uzman olmayan kişiler tarafından paylaşılan gereksiz ve yersiz bilgilere itibar edilmemeli.
MediWell Clinic olarak sizler ne gibi önlemler aldınız?
Son dönemde ciddi artış gosteren bir hasta trafiğimiz var. Bununla ilgili kapasite artımına gittik. Klinigin tüm çalişanlarının hükümet politikalari ile uyumlu olarak eğitimini sağladik.
Bizi arayan ya da herhangi bir sebeple gelen tüm hastalarımızı bilgilendiriyoruz. Kliniğin dezenfekte edilmesi işlemlerini çok sık ve düzenli bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Elbette NHS ve hükümetin ilgili birimleri ile koordinleri çalışıyoruz ve en etkin en hızlı hizmeti gerçeklestiriyoruz. Bu kriz döneminde yapmamız gerekenlerin farkındayiz ve bunun bilinci ile özveri ile çalışıyoruz. Hem toplumun doğru bilgilendirilmesi, hem de tıbbi destek ve tedavi alabilmesi için bütün gücümüzle çalışıyoruz.
Peki bu kriz sizce ne kadar sürecek? Bu korku bu kabus ne zaman bitecek?
Doğal bir döngü var. ve bunun tamamlanmsı için zamana ihtiyaç var. Bir kaç ay sürebileceğini tahmin ediyorum. Bir süre artarak devam edebilir ama sonrasında azalarak sürecek ve bitecek. Özellikle toplumun direnç kazanmasi ve yaza girilmesi ile bu kabusun sona ereceğini öngörüyorum. Tabi şu an öngöremediğimiz gelişmeler olursa süreç daha da uzayabilir.
Bu süreç beraberinde sadece sağlık sorunu da getirmiyor elbette. Bunun ekonomik ve politik sonuçları da olacak. Bunları hep birlikte yaşayacağiz. Bu global kriz şunu gösterdi ki insan türünün kaderi ortak, ve ne cins ne ırk ne de sınır tanımıyor. Ve bize düşen sorumluluk bu krizin bir an önce bitmesi için birlikte özenle gayret etmeliyiz.