Koronavirüs salgını nedeniyle sektörde oluşan zararın azaldığı ancak zorlukların devam ettiğinin belirtildiği IATA açıklamasında havayolu sektöründe bu yıl beklenen zararın 47,7 milyar dolardan 51,8 milyar dolara revize edildiğine işaret edilirken, sektörün zararının 2022’de ise 11,6 milyar dolara düşmesinin beklendiği kaydedildi.
Havayolu sektörünün 2020 yılında koronavirüs salgını nedeniyle yaşadığı zararın 126,4 milyar dolardan 137,7 milyar dolara revize edildiği belirtilen açıklamada, sektörün 2020 ile 2022 döneminde toplam zararının ise 201 milyar dolara ulaşmasının beklendiği kaydedildi. Toplam yolcu sayısının 2021’de 2,3 milyara ulaşmasının beklendiğinin belirtildiği açıklamada pandemi öncesi 2019’da 4,5 milyar yolcuya ulaşan havacılık sektörünün, 2022’de 2014 yolcu rakamları civarında 3,4 milyara yolcuya ulaşmasının beklendiği kaydedildi.
Havayolları için koronavirüs krizinin boyutunun çok büyük olduğunu belirten IATA Genel Müdürü willie walsh konuya ilişkin yaptığı açıklamada 2020-2022 döneminde toplam zararın 200 milyar doları aşabileceğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: ''Havayolları hayatta kalabilmek için maliyetlerini önemli ölçüde azalttı ve işlerini mevcut fırsatlara göre uyarladı. Böylelikle, 2020’nin 137,7 milyar dolarlık kaybının bu yıl 52 milyar dolara düşecek. Ve bu 2022’de daha da düşerek 12 milyar doların altını bulacak. Krizin en derin noktasını çoktan geride bıraktık. Ciddi sorunlar devam etse de, iyileşmeye giden yol ortaya çıkıyor.''
2022’de seyahatlerin kriz öncesi seviyelere yakın gerçekleşeceğini belirten Walsh sorunun, hükümetler tarafından uygulanan kısıtlamalar devam ederken ciddi şekilde baskı altında kalan uluslararası pazarların olduğunu kaydetti. İnsanların seyahat etme isteklerini kaybetmediklerini belirten Willie Walsh şöyle devam etti:
''Kısıtlamalar, belirsizlik ve karmaşıklık nedeniyle uluslararası seyahatten geri tutuluyorlar. Bir çok hükümet aşıları bu krizden çıkmanın bir yolu olarak görüyor. Aşılanmış kişilerin seyahat özgürlüklerinin hiçbir şekilde sınırlandırılmaması gerektiği konusunda tamamen hemfikiriz. Aslında seyahat özgürlüğü daha fazla insanın aşı olması için iyi bir teşviktir. Hükümetler birlikte çalışmalı ve aşıların isteyen herkese ulaşmasını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır.''
Havayolu sektörünün 2020 yılında koronavirüs salgını nedeniyle yaşadığı zararın 126,4 milyar dolardan 137,7 milyar dolara revize edildiği belirtilen açıklamada, sektörün 2020 ile 2022 döneminde toplam zararının ise 201 milyar dolara ulaşmasının beklendiği kaydedildi. Toplam yolcu sayısının 2021’de 2,3 milyara ulaşmasının beklendiğinin belirtildiği açıklamada pandemi öncesi 2019’da 4,5 milyar yolcuya ulaşan havacılık sektörünün, 2022’de 2014 yolcu rakamları civarında 3,4 milyara yolcuya ulaşmasının beklendiği kaydedildi.
Havayolları için koronavirüs krizinin boyutunun çok büyük olduğunu belirten IATA Genel Müdürü willie walsh konuya ilişkin yaptığı açıklamada 2020-2022 döneminde toplam zararın 200 milyar doları aşabileceğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: ''Havayolları hayatta kalabilmek için maliyetlerini önemli ölçüde azalttı ve işlerini mevcut fırsatlara göre uyarladı. Böylelikle, 2020’nin 137,7 milyar dolarlık kaybının bu yıl 52 milyar dolara düşecek. Ve bu 2022’de daha da düşerek 12 milyar doların altını bulacak. Krizin en derin noktasını çoktan geride bıraktık. Ciddi sorunlar devam etse de, iyileşmeye giden yol ortaya çıkıyor.''
2022’de seyahatlerin kriz öncesi seviyelere yakın gerçekleşeceğini belirten Walsh sorunun, hükümetler tarafından uygulanan kısıtlamalar devam ederken ciddi şekilde baskı altında kalan uluslararası pazarların olduğunu kaydetti. İnsanların seyahat etme isteklerini kaybetmediklerini belirten Willie Walsh şöyle devam etti:
''Kısıtlamalar, belirsizlik ve karmaşıklık nedeniyle uluslararası seyahatten geri tutuluyorlar. Bir çok hükümet aşıları bu krizden çıkmanın bir yolu olarak görüyor. Aşılanmış kişilerin seyahat özgürlüklerinin hiçbir şekilde sınırlandırılmaması gerektiği konusunda tamamen hemfikiriz. Aslında seyahat özgürlüğü daha fazla insanın aşı olması için iyi bir teşviktir. Hükümetler birlikte çalışmalı ve aşıların isteyen herkese ulaşmasını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır.''
