Maliyeti tartışma konusu olan turizm sertifikası"> güvenli turizm sertifikası ile ilgili olarak Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Oteller ve Konaklama Yerleri Meslek Komitesi uygulamadaki zorunluluğun kaldırılması için tavsiye kararı alırken aşı sertifikası ve PCR testi belgeleriyle turist ağırlanmasının yeterli olacağını savunan kararda, sertifikanın Türkiye’nin pek çok bölgesindeki konaklama tesisi için fazla maliyet halini aldığı belirtiliyor. Karar ATSO tarafından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB), oradan da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletilecek.
Bu süreçte uluslararası turizm stratejisini Güvenli Turizm Sertifikası üzerine kuran ve özellikle pandemi sürecinin en sancılı dönemlerinde hükümetler arası görüşmelerde Türkiye’nin elini güçlendiren sertifikanın Bakanlık tarafından kalıcı gördüğü konuşuluyor. Başta küçük oteller olmak üzere ise sertifikanın zorunluluktan çıkarılması, isteğe bağlı hale getirilmesi istenirken bu isteğin temelinde, her bölgenin yabancı turist almadığı için ortaya çıkan maliyet ile artık aşı sertifikası ve PCR testinin yeterli olacağı görüşü var.
Sertifikanın zorunluluktan çıkarılması beklentisini desteklediklerini vurgulayan Türkiye Küçük Oteller Derneği (TÜRKODER) Başkanı ertan ustaoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: ''Mesela bizler için 1250 lira gibi bir fazla ödeme oluşuyor. Bunun pandemi sonrası kalıcı olacağı da konuşuluyor, bu yüzden endişemiz artıyor. Bu fazladan maliyeti ödemek pek çok otelimiz için zor. Üstelik otele gelmek isteyen örneğin 100 kişi içinden bize sertifikayı soran sadece 3-4 kişi oluyor. Dünyada başladığı gibi, biz de stratejimizi aşı ve PCR testine çevirebiliriz. Tur operatörleri sertifikayı satış stratejisinde kullanıyorsa bir etkisini görmüş olabilirler. Diğer taraftan oteller için ek külfet olabilir.''
Ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede alınması önerilen bir dizi tedbirleri tanımlayan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı 1 Ocak 2021’den itibaren oda sayısı 30 ve üzeri olan konaklama tesisleri için zorunlu oldu. Sertifikayı almak isteyen tesis işletmeleri yetkili uluslararası akreditasyon kuruluşlarına başvuruda bulunuyor. Otelin büyüklüğüne göre 500 liradan birkaç bin lirayı aşan fiyatlara sertifika alınabiliyor
Bu süreçte uluslararası turizm stratejisini Güvenli Turizm Sertifikası üzerine kuran ve özellikle pandemi sürecinin en sancılı dönemlerinde hükümetler arası görüşmelerde Türkiye’nin elini güçlendiren sertifikanın Bakanlık tarafından kalıcı gördüğü konuşuluyor. Başta küçük oteller olmak üzere ise sertifikanın zorunluluktan çıkarılması, isteğe bağlı hale getirilmesi istenirken bu isteğin temelinde, her bölgenin yabancı turist almadığı için ortaya çıkan maliyet ile artık aşı sertifikası ve PCR testinin yeterli olacağı görüşü var.
Sertifikanın zorunluluktan çıkarılması beklentisini desteklediklerini vurgulayan Türkiye Küçük Oteller Derneği (TÜRKODER) Başkanı ertan ustaoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: ''Mesela bizler için 1250 lira gibi bir fazla ödeme oluşuyor. Bunun pandemi sonrası kalıcı olacağı da konuşuluyor, bu yüzden endişemiz artıyor. Bu fazladan maliyeti ödemek pek çok otelimiz için zor. Üstelik otele gelmek isteyen örneğin 100 kişi içinden bize sertifikayı soran sadece 3-4 kişi oluyor. Dünyada başladığı gibi, biz de stratejimizi aşı ve PCR testine çevirebiliriz. Tur operatörleri sertifikayı satış stratejisinde kullanıyorsa bir etkisini görmüş olabilirler. Diğer taraftan oteller için ek külfet olabilir.''
Ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede alınması önerilen bir dizi tedbirleri tanımlayan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı 1 Ocak 2021’den itibaren oda sayısı 30 ve üzeri olan konaklama tesisleri için zorunlu oldu. Sertifikayı almak isteyen tesis işletmeleri yetkili uluslararası akreditasyon kuruluşlarına başvuruda bulunuyor. Otelin büyüklüğüne göre 500 liradan birkaç bin lirayı aşan fiyatlara sertifika alınabiliyor