Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Ünay Türköz moderatörlüğünde Tourism FM'den de canlı olarak yayınlanan Uluslararası Otelciler Derneği (INTHA) Instagram hesabından yapılan yayında turizm gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Rahmetli Turgut Özal’ın vizyonu sayesinde Türkiye’nin turizme açıldığını ve bu konuda gelinen noktada başarılı oldunduğunu ancak her şey dahil sistemin azaltılması veya tamamen bitirilmesi gerektiğine değinen Bağış şu ifadeleri kullandı:
''Bu konuda yapılan çalışmalar gösterdi ki her tüketicinin farklı alışkanlık ve talepleri mevcuttur. Dolayısıyla tüketiciler butik tesislerin olmasını da istemekte, bu konuda titiz davranmaktadırlar. Ayrıca virüs salgını ile birlikte değişen ve gelişen birtakım önlemler daha az sayıda misafirin faydalanabileceği sosyal mesafenin en ileri derecede uygulanabileceği tesislerin olmasını bize anlatmaktadır. Dolayısıyla herşey dahil sistem olabildiğince azaltılmalı ya da tamamen ortadan kaldırılmalıdır.”
Turizmin Türkiye'nin yumuşak diplomasisinin en önemli araçlarından bir tanesi olduğunu bu konuda Avrupa Birliği’nde alınacak Türkiye aleyhinde ya da lehine bir kararın Türkiye’nin tanıtımı ile doğru orantılı olacağına dikkat çeken egemen bağış şunları söyledi:
''İddia ediyorum biz Avrupa vatandaşlarını sadece bir kaç saatliğine Türkiye’ye getirebilseydik; Bulgaristan, Romanya, Yunanistan gibi ülkelerden çok daha önce Avrupa Birliği’ne gelebilirdik. Bu ülkelerin sınırlarından bizim ülkemize sadece sınırdan birkaç saatliğine dahi olsa arabayla bir yolculuk yaptığınız vakit bahsi geçen ülkelerin doğasını, tesislerini, turizm, eğitim ve insan sayısını dahi karşılaştırdığınızda bizim ne kadar önde olduğumuzu görebilirsiniz. Dolayısıyla biz bu diplomasiyi, bu yumuşak diplomasiyi yani turizmi diplomatlar bürokratlar olarak sonuna kadar kullanmalıyız.''
Tourism FM'den de canlı yayınlanan INTHA Instagram yayınında en büyük hayallerinden birinin Türkiye’de ülkeyi tanıtacak, kültürümüzü anlatacak bir film çekilmesi olduğunu ancak Amerika’daki ve Avrupa’daki çalışmalarında bunda muvaffak olamadığını söyleyen Bağış, şöyle devam etti:
''Burada Devletimiz Türkiye’de çekilecek bir filmin yabancı yapımcılar tarafından tabii ki çekilecek bir filmin masraflarının bir kısmını tanıtım fonundan, vergi iadesi olarak geri ödenmesini sağlamak olabilir; bizim bir Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi ecdadımızı anlatan herhangi bir sinema filmimiz yok. Bunları Uluslararası çapta yapabiliriz. Böylelikle kendi ecdadımızı tüm dünyaya tanıtabiliriz. Ayrıca Doğal güzelliklerimiz de çok çarpıcı. Yeni Zelanda ve Avustralya bu konuda film yapımcılarına gerekli desteği sağlıyor, bölgelerinde çekilen filmleri masraflarının bir kısmını vergi iadesi usulüyle devlet olarak geri ödüyorlar.''
Programın moderatörü Ünay Türköz Avrupa Birliği ile ilgili vize rejiminde bundan sonrasında herhangi bir değişiklik olacak mı sorusuna Egemen Bağış şu şekilde cevap verdi:
“Avrupa Birliği bu virüs olayından sonra çok değişti ve değişmeye de devam edecek. Üye ülkelerin içinde bulundukları durumlar, yaptırımlar, yeni kurallarla şekillenecek. Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin vize rejimlerinin değişmesi de muhtemel. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceğini söylemek şimdilik çok erken.”
Büyükelçilik görevini yürüttüğü Prag'da her türlü çabayı sarf ederek Türkiye’nin tanıtımını sağlamaya çalıştıklarını ve bunda da başarılı olduklarını söyleyen Egemen Bağış şunları söyledi:
''Çekya’da geçen sene her 8 kişiden biri Türkiye’ye turist olarak gitmek istiyordu. Elbette bu sayı bugün çok düşük, her ne kadar Türk Hava Yolları 28 Mayıs itibarıyla uçuşlara başlayacağını dile getirse de bunun kesin bir bilgi olamayacağını da aklımızdan çıkarmamamız lazım. Biz elçilik olarak Türkiye’nin Çekya’dan daha fazla turist alması için elimizden gelenin fazlasını ortaya koyuyoruz ancak sizlerden de şunu rica ediyorum ki evde kalın ve bu olaylar bir an evvel bitsin.”
Rahmetli Turgut Özal’ın vizyonu sayesinde Türkiye’nin turizme açıldığını ve bu konuda gelinen noktada başarılı oldunduğunu ancak her şey dahil sistemin azaltılması veya tamamen bitirilmesi gerektiğine değinen Bağış şu ifadeleri kullandı:
''Bu konuda yapılan çalışmalar gösterdi ki her tüketicinin farklı alışkanlık ve talepleri mevcuttur. Dolayısıyla tüketiciler butik tesislerin olmasını da istemekte, bu konuda titiz davranmaktadırlar. Ayrıca virüs salgını ile birlikte değişen ve gelişen birtakım önlemler daha az sayıda misafirin faydalanabileceği sosyal mesafenin en ileri derecede uygulanabileceği tesislerin olmasını bize anlatmaktadır. Dolayısıyla herşey dahil sistem olabildiğince azaltılmalı ya da tamamen ortadan kaldırılmalıdır.”
Turizmin Türkiye'nin yumuşak diplomasisinin en önemli araçlarından bir tanesi olduğunu bu konuda Avrupa Birliği’nde alınacak Türkiye aleyhinde ya da lehine bir kararın Türkiye’nin tanıtımı ile doğru orantılı olacağına dikkat çeken egemen bağış şunları söyledi:
''İddia ediyorum biz Avrupa vatandaşlarını sadece bir kaç saatliğine Türkiye’ye getirebilseydik; Bulgaristan, Romanya, Yunanistan gibi ülkelerden çok daha önce Avrupa Birliği’ne gelebilirdik. Bu ülkelerin sınırlarından bizim ülkemize sadece sınırdan birkaç saatliğine dahi olsa arabayla bir yolculuk yaptığınız vakit bahsi geçen ülkelerin doğasını, tesislerini, turizm, eğitim ve insan sayısını dahi karşılaştırdığınızda bizim ne kadar önde olduğumuzu görebilirsiniz. Dolayısıyla biz bu diplomasiyi, bu yumuşak diplomasiyi yani turizmi diplomatlar bürokratlar olarak sonuna kadar kullanmalıyız.''
Tourism FM'den de canlı yayınlanan INTHA Instagram yayınında en büyük hayallerinden birinin Türkiye’de ülkeyi tanıtacak, kültürümüzü anlatacak bir film çekilmesi olduğunu ancak Amerika’daki ve Avrupa’daki çalışmalarında bunda muvaffak olamadığını söyleyen Bağış, şöyle devam etti:
''Burada Devletimiz Türkiye’de çekilecek bir filmin yabancı yapımcılar tarafından tabii ki çekilecek bir filmin masraflarının bir kısmını tanıtım fonundan, vergi iadesi olarak geri ödenmesini sağlamak olabilir; bizim bir Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman gibi ecdadımızı anlatan herhangi bir sinema filmimiz yok. Bunları Uluslararası çapta yapabiliriz. Böylelikle kendi ecdadımızı tüm dünyaya tanıtabiliriz. Ayrıca Doğal güzelliklerimiz de çok çarpıcı. Yeni Zelanda ve Avustralya bu konuda film yapımcılarına gerekli desteği sağlıyor, bölgelerinde çekilen filmleri masraflarının bir kısmını vergi iadesi usulüyle devlet olarak geri ödüyorlar.''
Programın moderatörü Ünay Türköz Avrupa Birliği ile ilgili vize rejiminde bundan sonrasında herhangi bir değişiklik olacak mı sorusuna Egemen Bağış şu şekilde cevap verdi:
“Avrupa Birliği bu virüs olayından sonra çok değişti ve değişmeye de devam edecek. Üye ülkelerin içinde bulundukları durumlar, yaptırımlar, yeni kurallarla şekillenecek. Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin vize rejimlerinin değişmesi de muhtemel. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceğini söylemek şimdilik çok erken.”
Büyükelçilik görevini yürüttüğü Prag'da her türlü çabayı sarf ederek Türkiye’nin tanıtımını sağlamaya çalıştıklarını ve bunda da başarılı olduklarını söyleyen Egemen Bağış şunları söyledi:
''Çekya’da geçen sene her 8 kişiden biri Türkiye’ye turist olarak gitmek istiyordu. Elbette bu sayı bugün çok düşük, her ne kadar Türk Hava Yolları 28 Mayıs itibarıyla uçuşlara başlayacağını dile getirse de bunun kesin bir bilgi olamayacağını da aklımızdan çıkarmamamız lazım. Biz elçilik olarak Türkiye’nin Çekya’dan daha fazla turist alması için elimizden gelenin fazlasını ortaya koyuyoruz ancak sizlerden de şunu rica ediyorum ki evde kalın ve bu olaylar bir an evvel bitsin.”