Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yatırım belgesi, belediyeden otel inşaat ruhsatı alan firmaların, inşa ettikleri yapıları konut olarak vatandaşlara sattığı belirlendi.
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden olan İzmir'in Çeşme ilçesinde, bazı inşaat firmalarının otel yapmak üzere ruhsat alarak, Turizm teşviklerinden de faydalanarak , otel yerine rezidanslar inşa edip, buraları da konut olarak satıyor. Yapılanların Çeşme'de turizmcileri rahatsız ettiğini ve haksız rekabete neden olduğunu söyleyen bölge turizmcileri önlem alınmasını istedi. Turizmcilerin otel yaptıktan sonra her şeyin mevzuata uygun olması halinde işletme belgesi alıp, ardından turizm yatırım belgesi ile sıfır gümrük, sıfır KDV avantajlarından faydalandığını söyleyen bölge turizmcileri "Burada amaç yatırım yaparak istihdamı sağlamak. Ama ne yazık ki bu rezidanslar Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yatırım teşvik belgesini alıyorlar. Götürüp belediyenin önüne koyuyorlar, imar da aldıktan sonra turizm amaçlı otel inşa etmek için yapı ruhsatı alıyorlar. Ama otel yerine rezidans yapıp satıyorlar" dedi.
Bölge turizmcileri turizme açılan bölgelerde oteller yerine, rezidanslar yapıldığını ancak Çeşme'nin daha çok turist ağırlaması için yatağa ihtiyacı olduğunu, imara açılan turizm alanlarında otel inşa edilmediği için istenilen yatak kapasitesine ulaşılamadığını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bodrum'da 21 projenin mühürlenerek, kaçak yapılaşmayla mücadeleye başlamasının ardından gözlerin çeverildiği Çeşme'de, Çeşmeliler ilçede otel ruhsatıyla inşa edilip ev olarak satılan rezidanslara dikkat çekerek, "Bodrum'daki tüm tespitler Çeşme için de geçerli. Buraya neden dokunulmuyor" diye sordu.
Gerek yerel yöneticiler gerekse hükümet yetkilileri bölgeden yükselen seslere kayıtsız kalırken, son günlerde Bodrum başta olmak üzere Muğla'nın birçok ilçesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan denetimler ve alınan yıkım kararları gözlerin tekrar Çeşme'ye çevrilmesine neden oldu.
Çeşme'de toplam değeri yüz milyonlarca doları bulan gayrimenkul projelerinde henüz inşaat başlamadan İmar Kanunu ve yönetmeliklere aykırı yapılaşmaya karşı mücadele başlatan Ekinoks İzmir Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, “Bakanlık, Bodrum'dan Marmaris, Datça ve Fethiye'ye geçti sonra İstanbul'a atladı. Çeşme yine dokunulmazlığını koruyor mu? Çeşme'deki Çin seddi yapılaşma neden görmezden geliniyor” dedi.
Bodrum'daki yıkım gerekçeleriyle ruhsata aykırı yapılaşmaya dair tespitlerin tamamının Çeşme için de geçerli olduğuna dikkat çeken Başak Yasemin Kumaş, “Eğer Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sözlerinin arkasında duracaksa ilçemizin yüzde 70 ile 80'nin yerle bir edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bodrum için hazırlanan raporda yasa dışı yapılaşmayla ilgili olarak şu tespitler yer aldı:
Arazide hafriyat yapılarak kotların değiştirilmek suretiyle fazladan kat kazanıldı. Ruhsata aykırı olarak bodrum katların açığa çıkarılarak iskâna konu edildi. Emsale dahil olması gereken bodrum katların emsal harici gösterilerek fazladan emsal kazanıldı, fazla villa, konut, turizm tesisi yapıldı. Turizm emsali kullanılarak konut amaçlı imalatlara dönüştürüldü ve satışa çıktı. Kıyı kanununa aykırı olarak ilk 50 metrede yapılaşma görüldü. Plana aykırı istinat duvarları ve dolgular yapılarak kıyıda alanlar ve villa bahçeleri oluşturuldu. Plansız ve ruhsatsız iskele, dolgu, kıyı düzenlemeleri, yapıldı ve kıyının tahribatına yol açıldı. Günübirlik tesis ruhsatı alınmasına rağmen, bu tesislerin konut amaçlı kullanımlara dönüştürüldüğü görüldü. Turizm yapılarının ayrı ayrı bağımsız bölüm olarak gösterilerek kat irtifakına konu edildiği ve üçüncü şahıslara satışının önünün açıldığı tespit edildi. Turizm tesislerini teşvik etmek için getirilen avantajların konut kullanımı şeklinde kullanılarak turizm yatırımcıları arasında haksız rekabet oluştuğu belirlendi. İmar planlarında doğal zeminden kotlandırma yapılma şartı olmasına rağmen arazilerin doğal yapısının bozularak hafredilen zeminler üzerinden kotlandırma yapıldığı, böylece silueti bozan yapıların ortaya çıktığı görüldü. Yapı denetim firmalarının denetim görevlerini yerine getirmediği, belediyelerin ruhsat verirken ve ruhsat eki projeleri incelerken onaylı imar planlarına aykırı davrandığı tespit edildi.
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden olan İzmir'in Çeşme ilçesinde, bazı inşaat firmalarının otel yapmak üzere ruhsat alarak, Turizm teşviklerinden de faydalanarak , otel yerine rezidanslar inşa edip, buraları da konut olarak satıyor. Yapılanların Çeşme'de turizmcileri rahatsız ettiğini ve haksız rekabete neden olduğunu söyleyen bölge turizmcileri önlem alınmasını istedi. Turizmcilerin otel yaptıktan sonra her şeyin mevzuata uygun olması halinde işletme belgesi alıp, ardından turizm yatırım belgesi ile sıfır gümrük, sıfır KDV avantajlarından faydalandığını söyleyen bölge turizmcileri "Burada amaç yatırım yaparak istihdamı sağlamak. Ama ne yazık ki bu rezidanslar Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yatırım teşvik belgesini alıyorlar. Götürüp belediyenin önüne koyuyorlar, imar da aldıktan sonra turizm amaçlı otel inşa etmek için yapı ruhsatı alıyorlar. Ama otel yerine rezidans yapıp satıyorlar" dedi.
Bölge turizmcileri turizme açılan bölgelerde oteller yerine, rezidanslar yapıldığını ancak Çeşme'nin daha çok turist ağırlaması için yatağa ihtiyacı olduğunu, imara açılan turizm alanlarında otel inşa edilmediği için istenilen yatak kapasitesine ulaşılamadığını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bodrum'da 21 projenin mühürlenerek, kaçak yapılaşmayla mücadeleye başlamasının ardından gözlerin çeverildiği Çeşme'de, Çeşmeliler ilçede otel ruhsatıyla inşa edilip ev olarak satılan rezidanslara dikkat çekerek, "Bodrum'daki tüm tespitler Çeşme için de geçerli. Buraya neden dokunulmuyor" diye sordu.
Gerek yerel yöneticiler gerekse hükümet yetkilileri bölgeden yükselen seslere kayıtsız kalırken, son günlerde Bodrum başta olmak üzere Muğla'nın birçok ilçesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan denetimler ve alınan yıkım kararları gözlerin tekrar Çeşme'ye çevrilmesine neden oldu.
Çeşme'de toplam değeri yüz milyonlarca doları bulan gayrimenkul projelerinde henüz inşaat başlamadan İmar Kanunu ve yönetmeliklere aykırı yapılaşmaya karşı mücadele başlatan Ekinoks İzmir Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, “Bakanlık, Bodrum'dan Marmaris, Datça ve Fethiye'ye geçti sonra İstanbul'a atladı. Çeşme yine dokunulmazlığını koruyor mu? Çeşme'deki Çin seddi yapılaşma neden görmezden geliniyor” dedi.
Bodrum'daki yıkım gerekçeleriyle ruhsata aykırı yapılaşmaya dair tespitlerin tamamının Çeşme için de geçerli olduğuna dikkat çeken Başak Yasemin Kumaş, “Eğer Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sözlerinin arkasında duracaksa ilçemizin yüzde 70 ile 80'nin yerle bir edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bodrum için hazırlanan raporda yasa dışı yapılaşmayla ilgili olarak şu tespitler yer aldı:
Arazide hafriyat yapılarak kotların değiştirilmek suretiyle fazladan kat kazanıldı. Ruhsata aykırı olarak bodrum katların açığa çıkarılarak iskâna konu edildi. Emsale dahil olması gereken bodrum katların emsal harici gösterilerek fazladan emsal kazanıldı, fazla villa, konut, turizm tesisi yapıldı. Turizm emsali kullanılarak konut amaçlı imalatlara dönüştürüldü ve satışa çıktı. Kıyı kanununa aykırı olarak ilk 50 metrede yapılaşma görüldü. Plana aykırı istinat duvarları ve dolgular yapılarak kıyıda alanlar ve villa bahçeleri oluşturuldu. Plansız ve ruhsatsız iskele, dolgu, kıyı düzenlemeleri, yapıldı ve kıyının tahribatına yol açıldı. Günübirlik tesis ruhsatı alınmasına rağmen, bu tesislerin konut amaçlı kullanımlara dönüştürüldüğü görüldü. Turizm yapılarının ayrı ayrı bağımsız bölüm olarak gösterilerek kat irtifakına konu edildiği ve üçüncü şahıslara satışının önünün açıldığı tespit edildi. Turizm tesislerini teşvik etmek için getirilen avantajların konut kullanımı şeklinde kullanılarak turizm yatırımcıları arasında haksız rekabet oluştuğu belirlendi. İmar planlarında doğal zeminden kotlandırma yapılma şartı olmasına rağmen arazilerin doğal yapısının bozularak hafredilen zeminler üzerinden kotlandırma yapıldığı, böylece silueti bozan yapıların ortaya çıktığı görüldü. Yapı denetim firmalarının denetim görevlerini yerine getirmediği, belediyelerin ruhsat verirken ve ruhsat eki projeleri incelerken onaylı imar planlarına aykırı davrandığı tespit edildi.